Gelişmeler

6/recent/ticker-posts

Kimyasal Temizlik Maddeleri Ev Tozunda Mikrobiyal Direnci Artırır Mı?


Toz ayrıca, ev temizleyicilerinin, ilaçların, yüzeylere ve zeminlere ulaşan çevre kirliliğinin yıkıcı doğasının bir sonucu olarak, virülan ve antibiyotiklere dirençli mikroplara da ev sahipliği yapabilmektedir.

Kimyasal Temizlik Maddeleri Ev Tozunda Mikrobiyal Direnci Artırır Mı?

Ev tozu sadece kirli olduğu için tehdit oluşturmaz. İçerisinde hayvan tüyü, saç, toprak ve ölü deri hücreleriyle sarılı alerjenler bulunur.

Toz ayrıca, ev temizleyicilerinin, ilaçların, yüzeylere ve zeminlere ulaşan çevre kirliliğinin yıkıcı doğasının bir sonucu olarak, virülan ve antibiyotiklere dirençli mikroplara da ev sahipliği yapabilmektedir.

                 -----------------------------------------Konu reklamın altında devam ediyor-----------------------------


Çoğu durumda toz aylarca hatta yıllarca birikerek mikrop yuvası haline gelir.

Çevre mikrobiyolojisi ve biyokimya mühendisliği alanındaki uzmanlar; bu mikropların, sonunda bizimle temasa geçeceğini ve dolayısıyla sağlığımızı etkileyerek. kimya ve mikrobiyolojinin bir karışımı haline geleceğini söylüyor.

Tozun Doğası..

Toz etkisi altında kalınıyor olması, kronik akciğer hastalığı KOAH da dahil olmak üzere alerjisi ve solunum zorluğu olan kişilerde solunum semptomları için bilinen bir tetikleyicidir . İnsanlar tozda bulunan toz akarlarına, evcil hayvan tüylerine ve küfe tepki verir. Bu alerjenler hava yollarını tahriş eder ve iltihaplanma ve hava yolu daralmasına neden olarak hırıltı, nefes darlığı ve öksürük gibi semptomlara yol açar.

Toz aynı zamanda sağlığa zararlı mikropları da barındırabilir.

  -----------------------------------------Konu reklamın altında devam ediyor-----------------------------


İnsan mikrobiyomu (vücudumuzda yaşayan bakteri, mantar, virüs gibi tüm mikropların ve bunların genlerinin toplamı) gibi toz da çoğunlukla yararlı mikroplara ev sahipliği yapabilir veya antibiyotiklere dirençli ve virülan özellikler de dahil olmak üzere hastalığa neden olan mikroplarla yoğun bir şekilde yoğunlaşabilir.

Bir araştırma ekibi evlerden toplanan tozu inceledi. Tozda kimyasallar ve mikropların bulunması beklenirken, araştırmacıların örneklerde bulunan antimikrobiyal dirençli genlerin endişe yaratacak kadar önemli olup olmadığından emin olmadıkları belirtildi.


Endokrin bozucu ftalatlar, antibiyotik olmayan ilaçlar ve antibiyotikler de dahil olmak üzere kimyasalların antimikrobiyal özellikleri vardı, toz mikrobiyomunda direnç oluşturarak antibiyotiğe dirençli bakterilerin büyümesine yol açtılar.

Araştırmacılar, "Bu dirençli, virülan bakteriler, bağışıklık sistemi zayıflamış bireyler için enfeksiyon riski oluşturan fırsatçı patojenler olabilir" diye yazdı.

Toz, diyabet hastaları, bebekler, yaşlılar, antibiyotik veya başka ilaçlar kullananlar ve kanser, enfeksiyon veya otoimmün hastalıkları olanlar dahil olmak üzere bağışıklık sistemi zayıf veya gelişmekte olan kişiler için sorun yaratabilir.

  -----------------------------------------Konu reklamın altında devam ediyor-----------------------------



Uzmanlar, "Ev tozunun hem bir rezervuar hem de bu dirençli, virülan bakterilerin yayılması için bir araç olduğunu" da vurguladılar.

Çocuklardaki etkileri..

Toz, çocuklarda düşük IQ, hormon ve gelişim bozuklukları ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen dört zararlı kimyasal sınıfını barındırır: 
- Ftalatlar, 
- Dezenfektan ürünlerindeki fenoller, 
- Alev geciktiriciler ve 
- Yapışmaz pişirme kapları yapmak için kullanılan florlu kimyasallar.



Kimyasallara Dikkat..

Evlerimizde kullandığımız kimyasalların büyük ihtimalle çevremize de karışacağını söyledi.

Araştırmacılar, araştırmalarında deneklerden evlerini normalde yaptıkları gibi, filtreler toz örneklerini yakalamak için kullanılmadan önce temizlemelerini istedi. Amacın toz birikiminin temizlikten bağımsız olarak gerçekleştiğini göstermek ve örneklerin evlerde kullanılan kimyasalları yansıtıp yansıtmadığını görmek olduğunu ekledi.

  -----------------------------------------Konu reklamın altında devam ediyor-----------------------------



Söz konusu çalışma, evlerinde ortalama 23 yıl yaşayan ve günde 20 veya daha fazla saat geçiren ortalama iki sakini olan 32 haneyi temsil ediyordu. Sakinler 72 ve üzeri yaştaydı ve neredeyse hepsi toz örneklerinde tespit edilen farmasötik ilaçlar alıyordu. Bu evler kirli evler değildi. Çok iyi durumda, iyi hijyenik kabul edilen evlerdi.

Kimyasallar, insan derisinin terleme yoluyla atılması, uygunsuz şekilde atılan ilaçlar, açık pencerelerdeki dış hava kirliliği, temizlik ürünleri, kozmetikler, yiyecekler ve kişisel bakım ürünleri yoluyla bir çevreyi kirletebilir. Araştırmacılar, mobilyalarının da alev geciktiriciler gibi kimyasalları sızdırabileceğini söyledi.


COVID-19 sonrası bilinçlenme..

COVID-19, insanların evlerini düzenli olarak dezenfekte etmeleri gerektiği konusunda daha bilinçli hale getirirken, aynı zamanda önlediklerinden daha fazla enfeksiyona yol açabilecek sert kimyasalların aşırı kullanımına da yol açtı. Bunun bulgulara katkıda bulunmuş olabileceği ve daha geniş bir dünya çapındaki eğilimin parçası olabileceği belirtildi.

Uzmanlar; "Elbette evlerimizi steril hale getiremeyiz, ancak çalışmamız aynı zamanda toz parçacıklarının birikmesini önlemek için evlerimizi temiz tutmamız gerektiği mesajını da vurguluyor, çünkü bu antimikrobiyal direnç için bir rezervuar oluşturacak ve biz bunu yapmak istemiyoruz" dedi.

  -----------------------------------------Konu reklamın altında devam ediyor-----------------------------



Temizlik Kimyasalları..

Evdeki kimyasalların mümkün olduğunca doğal ürünlerle değiştirilmesinin toz mikrobiyomu üzerindeki kimyasal yükü azaltabileceğini söyleyen uzmanlar, bunun çözülmesi en kolay sağlık tehditlerinden biri olduğunu söylediler. 

Araştırmacılardan biri, oda spreyleri, mumlar ve tütsülerden oluşan çekmecesini -kendisine neşe veren şeyleri- aldığını ve ftalat içerdiğini öğrendiğinde temizlik ürünleriyle birlikte attığını anlattı.

Ftalatlar plastiklerde kullanılır ve tozda yüksek konsantrasyonlarda bulunur. Hormonlara müdahale ederler ve özellikle çocuklar için birçok ciddi sağlık tehlikesiyle ilişkilendirilirler. İlişkili sorunlar arasında düşük, anormal fetal ve çocuk gelişimi ve üreme hasarı bulunur.

Coronavirus Günlüğü

Uygun şekilde kullanıldığında, klor dioksit, ağartıcı ve diğer kimyasal bazlı temizleyicilerin toksik etkileri olmadan bakterilere, virüslere ve mantarlara karşı etkilidir. Yapılan sistematik bir inceleme, 20 ila 30 mg/L gibi düşük konsantrasyonlarda bile klor dioksitin yiyeceklerden, içme suyundan ve insanlarda ve hayvanlarda bulunan zararlı mikroorganizmaları ortadan kaldırabileceğini bulmuştur.

Mikropla Mücadeleyi Mikropla Yapmalı..

Temizlik ürünlerinde genellikle meyve veya kombucha SCOBY'den elde edilen ev yapımı sirkelerden yapılan probiyotik kültürler kullanır—bakteri ve maya simbiyotik kültürünün kısaltması. SCOBY'ler şekeri tüketen ve zararlı mikropları öldürebilen faydalı mikroplardır.

Yaşayan kültürler patojenlerin ve zehirlerin peşine düşecek ve onları yok etmeye yardımcı olacak. Bu sirkeler, biberiye, kekik ve mercanköşk gibi şifalı bitkilerle aşılanarak zenginleştirilebilir. İnsanlar kendi bitkilerini yetiştirirse daha etkili olacaklardır.

  -----------------------------------------Konu reklamın altında devam ediyor-----------------------------


 İç mekan hava kirliliğine maruziyeti azaltmak için sunulan diğer ipuçları şunlar:

- Tozları tekrar sirküle edebileceğinden vakum filtrelerini daima temizleyin.

- Hava temizleyicilerinizi düzenli olarak temizleyin.

- Eğer kırsal bir alanda yaşıyorsanız dışarıdaki havayı içeriye dolaştırmak için pencereleri açın.

- Toz ve iç mekan kirliliğinin etkilerini azaltmak için doğada daha fazla zaman geçirin.

Ortaya çıkan araştırmalar ışığında çoğu insanın yıkamaya kıyasla dezenfekte etmeyi tercih eden kimyasal temizlik malzemeleri ve tekniklerini yeniden gözden geçirmesi gerektiği söylemdi.

On yıllardır yaptığımız günlük uygulamalarımız bile etrafımızdaki mikropları değiştiriyor, Bilimsel kanıtlar ortaya çıktıkça bu uygulamaların gelecekte de devam edip etmemesi gerektiğini durup düşünmenin zamanıdır.


Bu Sitede yayımlanan yazı ve görsellerin fikri sorumluluğu eser sahiplerine aittir
 Bu içerik Coronavirus Günlüğü tarafından derlenmiştir.